Küresel Piyasalarda Enflasyon Endişesi Sürerken Merkez Bankalarından Sıkı Para Politikası Sinyalleri

Küresel ekonomi piyasaları, yükselmeye devam eden enflasyon baskısı altında çalkantılı bir hafta sonuna girdi. Özellikle ABD ve Avrupa’dan gelen son ekonomik veriler, fiyat artışlarının beklenenden daha dirençli olduğunu gösterirken, merkez bankalarının sıkı para politikalarına daha uzun süre devam edebileceği beklentilerini güçlendirdi.

ABD Ticaret Bakanlığı’nın dün açıkladığı verilere göre, Nisan ayı kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi, beklentilerin üzerinde bir artış gösterdi. Bu durum, Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımlarına ara verme ihtimalini azaltırken, yılın geri kalanında da agresif bir politika izleyebileceği endişelerini artırdı. Piyasalar, Fed’in bir sonraki toplantısında en az 25 baz puanlık bir faiz artışı daha yapma olasılığını fiyatlamaya başladı.

Avrupa cephesinde de benzer bir tablo söz konusu. Euro Bölgesi’nden gelen enflasyon rakamları, enerji ve gıda fiyatlarındaki düşüşe rağmen çekirdek enflasyonun yüksek seviyelerde seyrettiğini ortaya koydu. Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkilileri de yaptıkları açıklamalarda, enflasyonu kontrol altına almak için kararlı adımlar atmaya devam edeceklerinin sinyalini verdi. Bazı analistler, ECB’nin Haziran ayında da faiz artırımına gidebileceğini öngörüyor.

Bu gelişmelerin etkisiyle, küresel borsalarda satış baskısı gözlemlenirken, güvenli liman olarak görülen ABD doları değer kazandı. Tahvil piyasalarında ise faiz oranları yükselişini sürdürdü. Gelişmekte olan ülke piyasaları da bu küresel dalgalanmadan olumsuz etkilendi.

Türkiye ekonomisi de bu küresel gelişmelerden bağımsız değil. Yüksek enflasyonla mücadele eden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) önümüzdeki dönemde nasıl bir politika izleyeceği merakla bekleniyor. Uluslararası piyasalardaki sıkılaşma eğilimi, TCMB’nin de elini zorlaştırabilir.

Önümüzdeki hafta açıklanacak olan makroekonomik veriler ve merkez bankası yetkililerinin yapacağı açıklamalar, piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacak. Enflasyon endişelerinin ne kadar süreceği ve merkez bankalarının bu duruma nasıl yanıt vereceği, küresel ekonomi için önemli bir yol ayrımı olarak görülüyor.