CTP: New York Toplantısı, Kıbrıs Sorununa Katkı Sağlamadı

Cumhuriyetçi Türk Partisi, BM himayesinde yapılan New York görüşmelerini eleştirdi: “Çözüm vizyonu yok, statükonun yeniden üretilmesine hizmet ediliyor.”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri himayesinde 16-17 Temmuz tarihlerinde New York’ta yapılan toplantıya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. CTP, Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık temsilcilerinin katıldığı toplantının, Kıbrıs Sorunu’na veya günlük yaşama herhangi bir katkı sağlamadığını vurguladı.

CTP açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bu toplantıda Kıbrıs Sorununun özüne dair hiçbir başlığın gündeme gelmemiş olması ciddi bir siyasi eksikliktir. On yıllardır çözülemeyen bir meselenin, çözüm vizyonu ve hedefi temelinde değil, çözümsüzlüğün yol açtığı günlük sorunlar etrafında ele alınması, yalnızca mevcut statükonun yeniden üretilmesine hizmet etmektedir. Bunu bir ‘çözüm arayışı’ olarak sunmak gerçeğin ve ihtiyacın çok ötesindedir.”

“İnsani konularda bile ilerleme sağlanmadı”

CTP, günlük yaşamı kolaylaştıracak yeni geçiş noktaları gibi insani konularda dahi ilerleme sağlanmamış olmasının, kısır döngünün artık kırılması gerektiğini gösterdiğini belirtti.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Bu tablo, BM’nin tarafları çözüm yönünde cesaretlendirmekten uzaklaştığını ve statükoyu yöneten bir pozisyona sürüklendiği izlenimini güçlendirmektedir. Oysa BM’nin temel görevi, geçmiş yakınlaşmalar ve kararlar temelinde; iki kurucu devlete dayalı, iki toplumlu, iki bölgeli ve siyasi eşitliği esas alan bir yapının tesisini hedefleyen çözüm vizyonu doğrultusunda müzakere zeminini yeniden oluşturmaktır.”

CTP, ortaya koyduğu yeni yöntemlerin bu tıkanıklığı aşmaya yönelik önemli adımlar içerdiğini kaydederek, “Herhangi farklı bir yaklaşım, özellikle Kıbrıslı Türklerin hak ettiği refaha ulaşmasını engellemekten başka bir işe yaramayacaktır” ifadelerini kullandı.

“Çözüm Kıbrıslı Türklerin uluslararası hukukta hak ettiği yeri almasını sağlayacak”

Parti, çözümün Kıbrıslı Türklerin uluslararası hukuk içinde hak ettiği yeri almasının ve adanın tümü üzerindeki meşru haklarına erişmesinin tek yolu olduğunu vurguladı.