Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir bir kent vizyonu doğrultusunda düzenlediği Sürdürülebilir Manisa Zirvesi başladı.
Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir bir kent vizyonu doğrultusunda düzenlediği Sürdürülebilir Manisa Zirvesi başladı. Sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlarıyla sürdürülebilirlik konusunun ele alınacağı Zirve’nin açılışı, düzenlenen törenle yapıldı.
Anemon Oteli’nde gerçekleştirilen Sürdürülebilir Manisa Zirvesi’nde iklim krizi, çevre politikaları, sürdürülebilir tarım, sanayi ve şehircilik gibi başlıkları bütüncül bir yaklaşımla masaya yatırılıyor. Zirvenin açılış törenine, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Burak Deste, İl Jandarma Komutanı İlhan Şen, Şehzadeler Kaymakamı Fatih Genel, Yunusemre Kaymakamı Atilla Kantay, MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Oğuz Murat Pınar, Ali Kılıç, Pınar Mine Hacıalibeyoğlu, Büyükşehir Belediyesi daire başkanları, kurum ve kuruluşların temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
“Çevre üzerine baskılar artarak devam ediyor”
Açılışta konuşan Manisa Valisi Vahdettin Özkan, tüm kurum ve kuruluşların çevreye karşı olan hassasiyetlerine dikkat çekerek, Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından, ilgili paydaşların katılımıyla şehrimizde böylesine bir programın yapılmasından büyük bir memnuniyet duyduğunu belirtti. Dünyada, çevre üzerindeki baskıların artarak devam etmesinin ve bunun halk sağlığını etkiler düzeyde olmasının herkes tarafından bilindiğini söyleyen Vali Özkan, “Dün ormanların korunması ve su kaynaklarının yönetimi ile ilgili iki toplantı yaptık. Aslında konular çok bilinir oldu. Önemli olan bu bilgileri, beceriye ve uygulamaya dönüştürmek. Bu konuda hedef tüm kurumlarımızın imkan kabiliyetlerini harekete geçirmek, iyi bir koordinasyon yapmaktır. Havanın, suyun ve toprağın üzerindeki baskıları bertaraf etmek için ulusal düzeyde devletimizin ürettiği stratejik eylem planları malum. Hem merkezi idarenin hem de mahalli idarelerin bu perspektif doğrultusunda dünyadaki gelişmeleri takip ederek çevrenin üzerindeki baskıları bertaraf etmesi artık talep değil, zorunluluk haline gelmiştir. Gelecekte hasta olmamak, yaşam kalitesini korumak ve hayati tehlikelere maruz kalmamak için bu eylem planlarının gereklerini yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
“Manisa hem tarım hem sanayi şehri”
Manisa’nın bir tarım şehri olduğunu hatırlatan Vali Özkan, “Özellikle kimyasalların kullanılması, bunların takip edilmesinin halk sağlığı ile ilgili bir konu olduğunu bilim adamlarının söylemleri dışında da yaşıyoruz. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir tarım altyapısının oluşturulması ve bunu sürdürmek önemli. İklim değişikliği ile birlikte yer altı suları başta olmak üzere su kaynaklarının iyi bir şekilde korunması da önemli. Dün yaptığımız toplantıda suyla ilgili çalışmalar da gündeme geldi. Artık yağmur suyunun bile kanalizasyona karışmadan ayrı bir hat ile korunması öncelikli, yapılması gereken bir zorunluluk olduğunu düşünecek olursak benzeri konularda da suyun mutlaka tasarruf edilmesi her birimizin önemli ve vicdani sorumluluğudur. Bu hassasiyetin şehrimizde de artması bize ümit veriyor” ifadelerini kullandı.
Manisa’nın tarım dışında bir sanayi şehri olduğunun da altını çizen Vali Özkan, “Sanayi ve tarım arasındaki dengenin sağlanması, toprakların korunmasının yanında, ulusal sanayi stratejisi kapsamında Ar-Ge, inovasyon, yüksek katma değer üreten, geliştiği zaman tarımı ve çevreyi de koruyan, yeşil dönüşümü esas alan bir sanayi stratejisinin öncelikli hale gelmesi önemli. Bu konuda Manisa’nın öncü olması hepimizi sevindirir. Bütün paydaşların bu noktada buluşması önemli. Sürdürülebilir sanayi, ilk olarak toprakların korunmasıyla ilgili. Sanayi için katlanabileceğimiz maliyet nedir, ne kadar toprağı verebiliriz, bunu tartışmaya açıp, sürdürülebilirlik kavramının taşıdığı anlam pekişerek gelişmiş durumda. Sanayinin yanında şehrin vizyonu da önemli. Mutlu bireylerin yaşadığı, yaşam kalitesi artmış bir şehirde olmak, kamu hizmetlerine etkin erişim, sağlıklı gıdaya ve yeterli suya erişim, geleceğe güvenle bakmak, yapı stokunun iyileşmesi ve tüm bunların özünde iyi planlama yatıyor. Planlamanın önündeki en büyük sıkıntı, kamu birimleri, meslek kuruluşları, akademik birimler hassasiyet gösterse de şehirlerde yapıyla ilgili kronik sorunlardır. Bu bizim dezavantajımız. Bu kronik sorunu nasıl bertaraf edeceğiz? Çok fazla efor, çalışma ve kamuoyu desteğine ihtiyacımız var” dedi.
Bunun farkında olduklarını, ancak şehirlerin altyapısından başlayarak bu dönüşümü sağlayacak, atıkta, tarımda ve çeşitli alanlardaki sürdürülebilir ve dönüştürülebilir tüm parametrelerde büyük iş birliği gerektiğini belirten Vali Özkan, “Gelecekte halk sağlığını ve insan hayatını etkileyen riskler nedeniyle iş birliği şart. Şehrimizde bireysel yaşam kalitesini artırmak, firmaların rekabet gücünü ve dünya pazarına hitap etmesini sağlamak, üretimde yeşile ve çevreye duyarlı olunması önemli. Yatay ve dikey örgütlenmesini iyileştirmiş bir şehir konseptinin oluşturulup icra edilmesi, çevreyle, tarımla ve şehirle ilgili bireysel yaşam kalitesinin sağlanmasında iyi bir planlama ve bunun stratejik analiziyle bir sürecin başlatılması önemlidir” şeklinde konuştu.
“Sadece bugünü değil geleceği de düşünüyoruz”
Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Murat Pınar ise kamu yöneticileri olarak yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla değil aynı zamanda gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kapasitesinden ödün vermeden hareket etmekle yükümlü olduklarını söyledi. Oğuz Murat Pınar, “Bu yükümlülüğümüz; kararlarımızı, projelerimizi ve yatırım önceliklerimizi yeniden şekillendirmemizi gerektiriyor. Sürdürülebilirlik hayatın bütününü kuşatan bir sistem tasarımı. Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak; Başkanımız Ferdi Zeyrek öncülüğünde, Manisa yalnızca büyüyen bir şehir değil, sorumlu, dirençli ve vizyoner bir kent olsun istiyoruz. Bizler, geleceğin belediyeciliğini inşa etmeye çalışırken doğal kaynaklarımızı tüketmeden kalkınmayı, toplumun her kesimini güçlendirerek sosyal uyumu, yenilikçi ve dirençli bir ekonomik altyapıyı temel alıyoruz” dedi.
Modern şehirciliğin artık yalnızca yeni projeler üretmek değil kaynakların etkin ve verimli kullanımını garanti altına almak olduğunu da dile getiren Pınar, “Bu kapsamda döngüsel ekonomi modeli, yerel yönetim politikalarımızın ana omurgasını oluştursun istiyoruz. Atıkların yeniden değerlendirilmesi, yerel üretimin desteklenmesi ve tedarik zincirlerinin kısaltılması yoluyla hem karbon ayak izimizi azaltmayı hem de yerel ekonomiye canlılık kazandırmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir Manisa hedefimize katkıda bulunacak şekilde tüm paydaşlar için değerler yaratmayı hedefliyoruz. Faaliyetlerimizi sürdürürken finansal araçlarımızı da dönüştürmek durumunda olduğumuzu görüyoruz. Yeşil finansman enstrümanları, sadece çevresel sorumluluğun değil aynı zamanda sürdürülebilir değer yaratımı anlayışının da temel bileşeni olduğunun farkındayız” diye konuştu.
“Uzun vadeli düşünüyoruz”
Pınar, Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak hedeflerinin tüm paydaşlar için uzun vadeli ve kapsayıcı değer üretmek olduğunu belirterek, “Belediyecilik anlayışımız yalnızca hizmet sunmakla sınırlı kalmamakta, aynı zamanda yatırımcıya yön veren, hemşerilerimizin yaşam kalitesini önceleyen bir yerel yönetim politika mimarisi inşa etmektedir. Kentleşme vizyonumuz; Avrupa Kentsel Şartı, BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve ISO 37120 standartlarına uyumlu şekilde ilerlemektedir. Bu vizyonla şeffaf, hesap verebilir, veriye dayalı ve katılımcı bir yönetişim modelini esas alıyoruz. Süreci yalnızca Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak değil Valiliğimiz, ilçe belediyelerimiz, kalkınma ajansımız, organize sanayi bölgelerimiz, üniversitemiz ve sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte çok paydaşlı bir şekilde yürütüyoruz. Çünkü sürdürülebilirlik bir kurumun değil bir ekosistemin başarısıdır. Biz bu ekosistemi Manisa’da inşa etmeye kararlıyız” dedi.
“Manisa avantajlı konumda”
“Manisa bugün itibarıyla 1,5 milyona yaklaşan nüfusu ile sürdürülebilir kalkınma için stratejik bir avantaj taşımaktadır” diyen Oğuz Murat Pınar, “Manisa artık sadece bir tarım şehri değil; sanayide katma değer üreten, lojistikte merkezi akslara entegre olmuş, turizmde doğal mirasıyla rekabet avantajı sağlayabilecek ve tüm bunları yaparken ekosistem dayanıklılığını koruyan bir şehir olsun istiyoruz. Rekabet artık sadece ülkeler arasında değil, şehirler arasında da yaşanıyor. Bu farkındalıkla Manisa’yı geleceğe taşıyacak stratejik alanlara hazırlıyoruz. Gediz Havzası’ndaki su yönetimi politikalarımızdan sanayide yeşil üretime geçiş planlarımıza, kırsalda genç istihdamdan kent merkezinde dijitalleşmiş belediye hizmetlerine kadar tüm adımlarımız bu kapsamda planlanıyor. Karbon ayak izini azaltmak ve enerji verimliliği sağlamak için eş zamanlı çalışmalar yürütüyoruz. Sürdürülebilirlikte en önemli unsurun çok yönlü yönetişim olduğunu düşünüyoruz. Bu anlayışı yaygınlaştırmak için doğaya saygılı, insana duyarlı, ekonomiye entegre bir şehir modeli kurma hedefiyle tüm paydaşlarımız ve akademisyenlerimizin katkısıyla kararlılıkla ilerliyoruz. Manisa her anlamda vites değiştirmiştir. Bu yalnızca bir gelişme değil, bilinçli bir dönüşümdür. Bu dönüşüme öncülük eden, katkı sunan tüm kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerine teşekkür ediyorum. Manisa’nın kalkınması için tüm kurum ve paydaşları bu sürece ortak olmaya, birlikte üretmeye ve geleceği birlikte kurmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilir Manisa Zirvesi’nde, iki gün boyunca alanında uzman akademisyenlerin, sektör temsilcilerinin ve kamu kurumlarının katılımıyla gerçekleşecek olan oturumlarda; iklim krizi, çevre politikaları, sürdürülebilir tarım, sanayi ve şehircilik konuları bütüncül bir yaklaşımla masaya yatırılacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı