Devlet otoritesinin sert uygulamaları devam ederse ülkede asayişi tesis etmek güçleşebilir

ABD hükümetinin göçmenlere yönelik baskılarına karşı isyanın başladığı Los Angeles’ta patlak veren protestolar, diğer ABD kentlerine de yayıldı.

Devlet otoritesinin sert uygulamaları devam ederse ülkede asayişi tesis etmek güçleşebilir
Yayınlama: 13.06.2025
2
A+
A-

ABD hükümetinin göçmenlere yönelik baskılarına karşı isyanın başladığı Los Angeles’ta patlak veren protestolar, diğer ABD kentlerine de yayıldı. Los Angeles’ta sokağa çıkma yasağı devam ederken, protestolar New York ve Washington dahil çok sayıda ABD kentine de sıçradı. ABD’de yaşanan bu olayları değerlendiren İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Can Ünver, “Mevcut gelişmeler ışığında Amerikan halkının huzursuzluğa sevk edildiği görülüyor” diyor.

“Trump’ın politikası yeniden ve çok daha sert biçimde ortaya çıktı”

ABD’de yaşanan olayları değerlendiren Prof. Dr. Osman Can Ünver, şunları söylüyor:

“ABD geleneksel bir göçmen ülkesi. 1492’deki keşiften sonra Amerika çeşitli halkların erime potası haline gelmiş, göçmenler sayesinde büyük ve güçlü bir ülke olmuştur. Her yıl farklı ülkelerden elli bin kişiye ‘Yeşil Kart’ veren, kökenlerine bakılmaksızın gelen göçmenlerin ortak ‘Amerikalılık’ ruhu ile bir ulus inşasını hedefleyen ABD son yıllarda Batı dünyasını sarmalayan popülist akımların da etkisiyle göçmenlere karşı bir tutum izlemeye başladı. Özellikle Trump’ın ilk başkanlığı döneminde başlayan ve belli etnik kökenlerden yabancılara karşı önlemler alma politikası bu başkanlık döneminde de yeniden ve çok daha sert biçimde ortaya çıktı. Bunda Latin Amerika kökenli düzensiz göçmenlerin sayısının giderek artması, Biden yönetiminin bu konuda ‘yetersiz’ kaldığı iddiaları ve ABD’deki ekonomik sıkıntıların kamçılayıcı etkisi olduğu düşünülüyor. Ancak uluslararası göç ve göçmen hukukunda düzensiz göçmenliğin bir suç olarak kabul edilmediği düşünüldüğünde ABD merkezi hükümet otoritesinin göçmenlere ve onlara destek olan gruplara karşı zor kullanımının uygun görülmesi mümkün değil. Göç ve göçmen politikalarını devletlerin bir hükümranlık meselesi olarak görmeleri ve uluslararası hukuk üzerinden herhangi bir düzenleyici dış müdahaleye rıza göstermemeleri bu türden sorunların çözümünü imkânsız hale sokuyor.”

“Amerikan halkının huzursuzluğa sevk edildiği görülüyor”

Bu politikanın ABD için ekonomik ve sosyolojik sonuçları olacağına dikkat çeken Ünver, şöyle konuşuyor:

“Mevcut gelişmeler ışığında Amerikan halkının huzursuzluğa sevk edildiği görülüyor. Geçmişte de toplumsal hareketlere sahne olan bu ülkenin büyük kentlerinde asayişi tehdit eden gösteriler, şayet devlet otoritesi farklı sert uygulamalara başvurmaya devam eder ve ICE isimli göçmenleri takibatla görevlendirilen kuruma verdiği geniş yetkilerle sert tutumunu sürdürürse asayişi tesis etmek güçleşebilir. Göçmen politikası insan hakları temelli ve göçmenlerin çıkarlarını ve güvenliklerini de gözetecek şekilde inşa edilmezse toplumsal huzursuzlukların tüm Amerikan halkı açısından olumsuz sonuçlar doğurabilmesi mümkün. Devletin güvenliği ve çıkarları kuşkusuz çok önemli. Ancak keyfi gözaltılar, tutuklamalar, sınır dışı kararları gibi sert uygulamalar göçmenlerin de insan hakları olduğu gerçeğini unutturmamalı.”

“Bağımsız yargı organlarının varlığı bir güvence teşkil ediyor”

Bağımsız yargı organlarının varlığının güvence teşkil ettiğini belirten Ünver, şunları söylüyor:

“Göçmen kabul eden her ülkenin güvenlik gerekçesiyle çoğunlukla da haklı olabilecek sıkı uygulamaları vardır. Ancak hukukun üstün kılındığı ülkelerde bu türden uygulamalara fren olabilecek yargı organlarının varlığı bir güvence teşkil eder. Nitekim son gelişmelere bakıldığında ABD’de bazı sınır dışı kararlarına karşı münferit mahkemelerin verdiği kararlar bu ülkede de bağımsız yargının işler olduğunu gösteriyor. ABD’de yerleşik Amerikan halkının göçmenleri destekler tutumunun başka ülkelerde de yansımaları olabilir. Bu da ülkelerin coğrafi konumlarına bağlı. Avrupa ülkelerinde ‘göstericilere askerle müdahale’ şeklindeki uygulamalar söz konusu olmasa bile, küresel güneyin göçmenlerle sürekli sorunları olan ülkelerindeki uygulamaları etkilemesi mümkün. Zira bu ülkelerdeki olumsuz durumlar dünya genelinde büyük etki uyandırmıyor.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.